Kaygı , temel duygu ve durumlarımızdan bir tanesi olarak , bedenin ya da zihnin , gerçek ya
da hayali , tehdit ya da tehlike algısıyla oluşan , hafif veya şiddetli olabilen , endişe ya da korku gibi
durumlarla ortaya çıkan rahatsızlık hissidir.
Vücuttaki stres hormonu olan kortizol seviyesinin artımıyla birlikte ortaya çıkabileceği gibi ,
olaylara ve düşüncelere bağlı olarak vücuda ve zihne bağlı olarak da tetiklenebilmektedir.
Stresi algılama şeklimiz bize olumsuz durumlar çağrıştırsa da , hayati durumlar ve olaylara
tepki verebilmek ya da onlarla başa çıkmak için öncelik haline getirmek adına , anlık olarak ya da
süreç olarak bizi hayatta tutmaya yarayan ve ilerlememizi sağlayan duygulardan biridir. Stresi
yönetmek ve stresle başa çıkmak için bireylerin yöntemleri farklılık gösterebilir. Zaman zaman strese
maruz kalmak , kaygı duymak , endişelenmek ve korkmak sağlıklı olsa da bu durumların anlık olarak
, tehdit içermeyen ya da bireyin normalinde olan durumlarda rahatsız edecek boyutlarda , fizyolojik ,
psikolojik ve sosyolojik etkilerine , istenmeyen durumların ortaya çıkmasına ve kişinin işlevselliğini
bozmasına kaygı bozukluğu denir.
Birey için sağlıklı olan , tehdit durumlarında strese kapılması ve bu durumlara reaksiyon
göstermesidir. Kaygı bozukluğu rahatsızlığı olan bireylerde ise tehdit olmasa bile düşünce akışını
durduramama , fizyolojik tepkimelerin artması gibi durumlar meydana gelmektedir.
Bireye özgü olarak bu tepkimeler ve düşünceler farklılık gösterebilir. Genel olarak ortaya
çıkan fizyolojik tepkimeler;
- Kasların gerilmesi
- Solumanın sıklaşması
- Kan basıncının artması
- Sıcağa bağlı olmayan terleme
- Sindirim değişiklikleri
- Uykusuzluk
- Mide krampları
- Kalpte sıkışma
Genel olarak ortaya çıkan psikolojik düşünceler ise ; - Düşüme şeklindeki değişiklikler
- Hissetme şeklindeki değişiklikler
- Huzursuzluk hali
- Asabiyet
- Korku hali
- Olayları felaketleştirme
- Düşünce akışında kanıtı olmayan varsayımlar
Bu fizyolojik ve psikolojik değişim ve tepkimelerinin sonucunda birey en az altı aylık bir sürenin
çoğu gününde bir takım olaylar ya da etkinliklerde ilgili olarak , aşırı bir kaygı ve kuruntu ( kaygılı
beklenti ) halinde olabilir.
İstenmeyen durumlarda ortaya çıkan ve bireyin rahatsız olmasını sağlayan kaygı bozukluğu için ,
düşünce döngüsünün sonucunda ortaya çıkan fizyolojik tepkimeleri durdurmak ve ortadan kaldırmak
adına , birey psikoterapi desteği alabilir.